Türkiye’de protestolar, “önceden ilan edilen alanlar” adı altında, barışçıl protesto hakkının özüne aykırı olarak şehir merkezinden uzak, izole alanlara hapsedilmeye çalışılıyor. Onlarca yıldır, her kesimden insanın taleplerini duyurmak için bir araya geldiği bir toplanma alanı olan Taksim, Türkiye’de protesto hakkına yönelik yıllardır süregelen kısıtlamaların en sembolik örneğidir. Yüz binlerce kişinin seslerini duyurduğu ve hak taleplerini dile getirdiği Taksim’i, uzun yıllardır her türlü muhalif protestoya kapatılmış durumda olmasına rağmen unutmuyor ve protesto hakkını savunmaktan vazgeçmiyoruz.

Protesto, değişimin ilk adımıdır ve insan haklarının korunması, geliştirilmesi için olmazsa olmaz bir toplumsal diyalog zeminidir. Protesto hakkının kullanımında esas amaç taleplerin görünür olmasıdır. Tam da bu nedenle ihlali, diğer tüm hak ihlallerinin de artmasına veya görünmez olmasına sebebiyet verebilir; hesap verebilirlik ve adalet arayışlarını engelleyebilir.İşte bu yüzden, protesto hakkını korumak ve Taksim’in çok uzun yıllardır bir protesto merkezi olduğunu hatırlatmak için sizleri, geçmişten günümüze, özel bir Taksim turuna katılmaya davet ediyoruz. Taksim’in yeniden barışçıl protestolara açılması ve hak taleplerinin görünür olması için sesimizi birlikte yükseltelim! Haydi sen de aşağıdaki butona tıkla, kampanyamıza imzacı ol.